MİNİK ARI MERT

Slayt 1
MİNİK ARI MERT

7 Kasım 2012 Çarşamba

OKULDA 2. HAFTA



Geçtiğimiz hafta okula pek de parlak olmayan bir başlangıç yaptık. İlk birkaç gün ben ya da bakıcı ablası Mert ile birlikteydi. Sonra ablasını göremeyeceği bir odaya aldılar. Mert okulu tavaf etmekten ve öğretmeni peşinden koşturmaktan başka birşey yapmadı. En son okul müdürü "Mert'te dikkat eksiklği olabilir, hiçbir şeyle uzun süreli ilgilenmiyor. Bir de arada yan yan bakıyor. Bir uzmana gösterseniz iyi olur" dedi. Ben de tabii kara yaslar bağladım. Sürekli aklımda "oğlum hiperaktif mi, dikkat eksikliği mi var, niye yan bakıyor" soruları... Okula da biraz kızdım, daha ilk günlerde çocuğa bu şekilde yorumlar getirdikleri için. Anlaşılan pek hareketli çocukla karşılaşmamışlar...

Velhasıl tanıdıklarımıza ve tabii ki Mert'in doktoruna sorarak bir nörologdan randevu aldık. Her ne kadar kendi doktorumuz "birşey yoktur" dese de içimizin rahat etmesi açısından göstermemizi tavsiye etti. Çevremizden de genelde "hareketli ama hiperaktif değildir" yorumları gelince biraz daha sakinleştim.

Bu hafta artık okulda yalnız kalmasına karar verdi öğretmenleri. Pazartesi ablası onunla okula birlikte gitti ama hemen sonrasında çıktı. O gün biraz ağlamış, sonra susmuş. Pazartesi günleri müzik dersi var ve müzik öğretmeni de Mert'in favori enstrümanı akordeon açlıyor. Öğretmenle birlikte bütün sınıfları dolaşmış. Akşam ağlamaktan sesi kısılmış ve bitkin halde evdeydi. Onu öyle görünce çok şaşırdım. Biraz koşsun, etrafı karıştırsın diye uğraştım bile. Ama kar etmedi. Gelgelelim erken mi yattı? Hayır. Yine en az 10 tane kitabı, her birini 2'şer 3'er kez olmak üzere birlikte okuduk. Okula başlayıp mucizevi şekilde koltukta uyuyakalan bir çocukla karşılaşamadım.

Salı günü kapıdan bıraktım kendisini. Bırakırken hiç ağlamadı ama arkamdan 10 dakika ağlayıp susmuş, keyfi yerindeymiş. Söylediklerine göre öğretmenin otoritesini kabul edene kadar diretiyormuş, kabullenip sınıfa girdikten sonra keyfi yerine geliyormuş. Yemeklerini güzel yeyip uyumuş bile.

Bugün ise okuldakilere kök söktüremeyeceğini anladığı için beni denemeye başladı. Sabah üzerini giyinmemek için elinden geleni yaptı. Ben pijamasını çıkartıyorum, o giyiniyor. Konuyu dağıtıp saçma sapan laflarla üstünü giydirdim, bu defa kapıdan çıkmak istemedi. Hadi, onu da aştık. Okula kadar gittik. bu sefer arabadan inmez... Neyse, arabadan da bir şekilde inip okul kapısına gittik ki bizimkinin ağlaması kesildi öğretmenleri görünce. Uslu uslu okula girdi. 

Gün içinde okulu aradım ve okul müdürü ile konuştum. "Keyfi çok yerinde, faaliyet yapıyor arkadaşlarıyla. Hatta gülümsüyor bile" dedi. "Ama sabah beni çok zorladı" deyince "üstünü giyinmek istememiştir" diye cevap verdi. "Bize birşey yaptıramayacağını anladı şimdi sizi deneyecek. Sabah uyanmak istemeyecek, uykuluymuş gibi numara yapacak. Hazırlıklı olun" dedi. "Bizim tahminimizden daha çabuk uyum sağladı" diye de ekledi. Uyum sağlamasına sevindim ama sanırım evde beni zor sabahlar bekliyor...

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder

Related Posts Plugin for WordPress, Blogger...