MİNİK ARI MERT

Slayt 1
MİNİK ARI MERT

BEĞENDİĞİMİZ ÜRÜNLER

Bebek beklediğinizi öğrenir öğrenmez insanı bir telaş sarıyor. Ne alsam, hangi marka, en doğru seçim ne... Çevremizden duyduğumuz kadarıyla alınan pek çok şey kullanılmadan bir kenara konuyor. Ben de ilgilenenlere rehber olması için Mert'in doğumundan bu yana memnun kaldığımız ürünleri buradan paylaşmak istiyorum.

BEBEK BAKIM ÜRÜNLERİ

Kesinlikle Mustela (http://www.mustela.com/). Hatta doğum öncesi, hamilelik döneminde çatlak önleyici kremi ile başladım bu ürünleri kullanmaya. Sonrasında ise pişik kremi, göğüs kremi, güneş koruyucu krem, susuz temizlik sıvısı, pudra, şampuan derken neredeyse tüm ürünlerini kullandık Mustela'nın. Çok da memnun kaldık. Mert bir kez bile pişik olmadı. Tatilde güneş yanığı problemimiz de olmadı. Bazı eczanelerde bulabileceğiniz bu ürünleri tüm annelere tavsiye ediyorum.



Bebeğimizin minik poposunu nasıl temizleyelim? Bu konuda ilk haftalarda su ve pamuk en iyisi. Zaten doktorlar da onu tavsiye ediyor. Sonrasında ise Huggies'in ıslak mendilleri çok güzel. Kokuları da harika...



BAŞVURU KİTAPLARI:

Bebeğinizi Beklerken Sizi Neler Bekler - Arlene Eisenberg, Heidi E. Murkoff, Sandee E. Hathaway

Özellikle ilk bebeğinizi bekliyorsanız sizi bir heyecan sarıyor. Onun oluşumunun her aşamasını bilmek, ay ay içinizde neler olup bittiğini takip etmek istiyorsunuz. (Gerçi sadece bir kez hamile kaldım, belki 2. ya da 3.'de de aynı şeyler oluyordur. Ama sanmıyorum) Hamileliğim süresince Mert'in her aşamasını "Bebeğinizi Beklerken Sizi Neler Bekler" kitabından takip ettim.

Kitabi bir dille değil de sorular üzerinden giderek bazı konuları aktarması çok güzel. Gerçekten de hamileyken kafanızda türlü tilkiler dolaşıyor. Neden hareket etmedi, neden karnım ağrıdı, bu uyku hali ne kadar sürecek, ne yemeliyim, çok mu kilo aldım... Bu ve bunlar gibi her sorunun yanıtı bu kitapta. Üstelik doğum sancılarım geldiğini de bu kitap sayesinde anladım. Şöyle ki; o gece eşimle salonda oturmuştuk. O bilgisayarda poker oynuyor, ben de elimde bitmesine 20 sayfa kadar kalmış olan Soner Yalçın kitabını bitirmeye uğraşıyordum. Karnım ağrımaya başladı. İnatla önce elimdeki kitabı bitirdim. Sonra eşime birşey söylemeden "ben biraz uzanayım" diye odaya gittim. Uyumaya çalıştım, olmadı tabii. "Acaba" dedim, "bu karın ağrısı doğum sancısı olabilir mi?".

Ve kitabı aldım, doğum kısmını okumaya başladım. Aslında daha önce de belki 5 kez okumuştum bu bölümü ama bu sefer başka oldu tabii. Elime saat alıp sancıların sıklıklarını ölçtüm. Sonra da eşime galiba doğum sancısı diye haber verdim. Ama doktoru aradık mı, hayır. O da oturdu kitabın o bölümünü okudu. Birlikte ölçümlere devam ettik. 2 saat kadar sonra doktoru arayalım bari dedik. Gerçi ben hala "doktora ayıp olmasın, ya yanlış alarmsa" diyordum. Doktoru aradığımızda hemen hastaneye gelmemizi söyledi. Evet, doğum başlamıştı. Ve biz bunu kitap sayesinde anlamıştık.

Bebeğinizin İlk Yılında Sizi Neler Bekler - Arlene Eisenberg, Heidi E. Murkoff, Sandee E. Hathaway

Yukarıdaki kitabın devamı olan bu kitap da çok yararlı oldu. Yine aynı tarzda, soru cevap şeklinde bir anlatımı var. Hastalıklar, emzirme, uyku düzeni gibi merak edilen pek çok konuda bilgi veriyor. Üstelik ay ay bebeğin gelişiminin nasıl olması gerektiği de anlatılıyor. Gerçi biz uyku düzeni, yemek düzeni gibi önerileri uygulamaya çalışsak da başarılı olamadık. Ama faydalananlar olur diye düşünüyorum.



EMZİRME ÜRÜNLERİ:

Ameda

Mert doğmadan önce süt pompaları hakkında çevremdekilerden kulaktan dolma bazı bilgiler almıştım. Ama bu kadar önemli oldukları bilmediğimden eşimin ablasından gelmiş olan Avent'in elle sağma pompasını yeterli görmüştüm. Doğumdan hemen sonra da bu pompayla, sütüm artsın diye bazı çalışmalar yaptım. Ama sonuç tam bir sinir bozukluğuydu. Bir yandan eliniz ağrıyor, diğer yandan da yarım saat uğraşıp 20cc süt çıkarabiliyorsunuz. Sonra da "benim sütüm az" diye üzülüyorsunuz.

Sonra işe başlayacağım günler yaklaştı ve bu şekilde süt rezervlerimizi artırmayacağımı düşünmeye başladım. O sırada da Ameda'nın pompalarındaki indirimi gördüm. Hemen satın aldım ve belki de yaptığım en iyi alışveriş oldu. Hastane tipi bu pompa gerçekten de çok güzel çekiyor. Bebeğin emme tarzındaki gibi bir çekip bir bırakıyor. En önemlisi de hiç canınızı acıtmıyor.



Hala bu pompayı kullanıyorum. İş yerinde 2 kez süt sağıyorum. İki haznesi olan bu pompanın, sabah ilkini öğleden sonra da diğerini kullanıyorum. Böylece iş yerinde pompa yıkama gibi bir derdim de olmuyor. Süt sağmak çok önemli. Tüm annelere tavsiyem mutlaka, ne olursa olsun sütünüzü sağın. Mümkünse hergün aynı saatlerde. Süt, sağdıkça bitmiyor, artıyor.

Lansinoh

Sütünüzü sağdınız, peki nasıl muhafaza edeceksiniz? Tabii ki süt poşetlerinde. Ama her süt poşeti de aynı değil. Bu poşetleri ısı korumalı çantalarda taşıdığınız için bazıları çantaların içinde yırtılabiliyor. Binbir emekle sağdığınız bu sütler de heba olabiliyor. En iyi süt poşetleri Lansinoh'un. Hem yırtılmayacak kadar kalınlar hem de fermuarlı kapanma mekanizmaları sayesinde kolay açılıp kapanıyorlar.


Emziren annelerin bir diğer ihtiyacı da göğüs pedleri. Özellikler ilk dönemlerde ya da bebeğin ek gıdaya başlayıp eskisi gibi ememediği dönemlerde sütler durup dururken akabiliyor ve siz de ıslak bir bluzla rezil olabiliyorsunuz. İşte böyle bir durumda göğüs pedleri imdada yetişiyor. Bunların da en iyileri Lansinoh. Diğer markalar çok kalın ve insanı rahatsız ediyor. Ama Lansinoh'un ince ve çok da şık olanları bence tercih edilmeli.


YEMEK YEDİRİRKEN...

Mama Kapları

Ek gıdalara geçiş döneminde önemli bir sorun başlıyor. Şimdi meyve saati, şimdi sebze saati derken dışarı çıkamıyoruz. Oysa Avent'in saklama kapları ile mamaları yanımıza alarak özgürce dolaşabiliriz. Bu kaplar süt saklamak için de ideal.

Kaşık ve Çatallar

Ve minişler için kaşık... Kaşık önemli çünkü zaten zor açılan bir ağıza en fazla mamayı, dökmeden sokuşturmanız gerekiyor. Bunun için de Nuby en güzeli. Hem de arka kısımları top şeklinde olduğundan boğazlarına kadar sokamıyorlar bu kaşıkları. Gözlerine sokma riskleri de yok.


Önlükler

Yemek yedirirken önlük meselesi gerçekten önemli. Eğer yerken hiç sorun çıkarmayan bir bebeğiniz varsa şanslısınız tabii. Ama zorlukla yemek yiyen, yerken arada ağzındakileri püskürtmeyi oyun haline getiren bir bebeğiniz varsa yemek sonunda tamamen ıslak kıyafetlerle karşılaşabilirsiniz. Bu konuda Mothercare'in arkası muşambalı, önü kumaş önlükleri çok güzel. Üstelik üzerindeki mama kalıntıları da musluk altında bile rahatlıkla çıkıyor. Hiç leke tutmuyor.


OYUNCAKLAR

Rengarenk, güzel müzikler çalan, ışıklı birçok oyuncak. Çoğuyla biz bile oynamak istiyoruz. Ama uzmanlar da çocuğa çok fazla oyuncak almayın diyorlar. Siz almıyorsanız hediyeler, yakınınızda çocuklu aileler varsa onların eski oyuncakları geliyor. Tabii siz de gördükçe birkaç şey almadan edemiyorsunuz. Sonunda da bakıyorsunuz evin her odasına oyuncak tepeleri oluşmuş. Ayıcıklar, puzzlelar, kitaplar, arabalar, toplar derken siz de bu karmaşanın içinde kaybolmuşsunuz. Fakat bebeğiniz evdeki eski ve çalışmaz telefonla saatler geçirirken bu ışıltılı nesnelere bakmıyor bile...

Öyle bile olsa bazı oyuncaklar zaman zaman hayat kurtarabiliyor. Onun öğrenme süreci açısından da önemli. Bebeğin karakterine göre seveceği oyuncakların değiştiğini düşünüyorum. İşte Mert'in hoşuna gidenler:

Eğitici Ayıcık:

Aslında 6 ay ve sonrası bebekler için uygun olan bu ayıcığı yengem ilk ayımızda hediye etmişti. İlk aylarda şarkılarına bayılıyordu Mert bu ayıcığın. Biz de eşlik ediyorduk tabii. Özellikle altını değiştirme sürecinde oldukça işimize yaradı.

Fisher-Price Dönence:

Yine doğumdan itibaren bize eşlik eden bir oyunca: dönence. Hem müzikli hem ışıklı hem de hareketli olduğu için Fisher Price'ın mutlu düşler modelini seçmiştim. Mert de ilk aydan itibaren üzerinde dönen bu rengarenk köpekçiklere bayıldı. Onlarla uzun uzun sohbet etti. Sonrasında da henüz 6. ayındayken bir de baktık uzanmış bu oyuncağın müziğini kendi kendine açmaya çalışıyor. İşte böyle böyle de önce oturdu, sonra ayağa kalktı. Tabii biz o oturur oturmaz oyuncağı yatağından çıkarmak zorunda kaldık...



Mini mini birler...

Bu oyuncağın fotoğrafını bulamayacağım. Çünkü bize de Antalya'daki halamızdan geldi. Mert'in kuzeni Mete'nin oyuncağıydı. Ama bir tür aktivite masası diyebilirim. Biz aktivite masası olarak kullanamadık çünkü Mert o şekilde kullandığımızda onu kullanıp oyun alanından firar etmeye kalktı. Ayaklarını çıkararak yemek yerken oyuncak olarak kullandık. Üzerinde boncuklar, bir saat, çeşitli hayvan resimleri olan dönen bir tekerlek vs var. Boncukları döndürürken hep "mini mini birler, çalışkan ikiler" diye başlayan, aslında sözleri pek de hoş olmayan tekerlemeyi söyledik. Saatle oynarken "tiki ti tiki ti tak" şarkısı, hayvanlı tekerlekte "gel pisi pisi"... Böylece yemek yerken bizi neredeyse hergün oyalayan bir oyuncağımız oldu.

Fisher Price CD Çalar:

Mert, müzikli oyuncakları hem seviyor hem de onlardan korkuyor. Daha doğrusu hayvan sesi çıkaranlardan korkuyor. Bu güzel CD çaların kuzu ve inek sesi kısımları gelmedikçe sorun yok. Hoşça vakit geçiriyoruz. Ama kazayla "mee" ya da "möö" sesi duyarsak kıyamet kopuyor. Müzikleri çok güzel, bu da yemeklerde çok işimize yarıyor. Ama herşeyden önemlisi sağlamlığı. Aylardır olabildiğince hızla yere atılmasına, üzerine çıklıp tepinilmesine rağmen yine de çalışıyor. Gerçi ortadaki çarkı artık dönmez oldu ama müziğinin çalması bile bir mucize.



DİĞER ÜRÜNLER

VIB Park Yatak

Ucuz ve güzel... Yazın hafta sonları yazlıkta kullanmak için aldık. Sonrasında da anneme götürdük. Mert annemdeyken bu yatakta uyuyor ve oynuyor. Yatağa gerçekten bayıldı, içinde çok mutlu. Ucuz olduğuna bakmayın, kaliteli ve görünümü de gayet hoş. Annelerin mabedi e-bebek'ten aldım, 1 günde de teslim ettiler.
Fisher-Price Ana Kucağı: Yağmur Ormanı


Mert'le ilk aylarımızı anlatırken bahsetmiştim. Hastanede tanıştığım bir annenin tavsiyesiyle bu ana kucağını aldım. Kolikli günlerimizde büyük faydasını gördük. Titreşimi Mert'in gazlarını çıkarmasını kolaylaşırdı (belki de ben psikolojik olarak öyle değerlendiriyor da olabilirim tabii). Üzerindeki müzikli ve ışıklı oyuncaklarla da güzel güzel sohbet ediyordu. Pille çalışan bu ana kucağını herkese tavsiye ediyorum.


IKEA Mama Sandalyesi


Annemde Mert'i kucağımızda ya da pusetinde yediriyorduk ilk başlarda. Ama hem etraf çok kirleniyor hem de Mert hemen sıkılıp kaçmaya çalışıyordu. Bu nedenle anneme de bir mama sandalyesi almak şart olmuştu. Hem ekonomik hem de pratik çözümü IKEA'da bulduk. Sadece 50TL'ye süper bir mama sandalyesi aldık. Zaten pek çok restaurant ve alışveriş merkezinde bunlardan var. Yani daha önce buralarda kullandığımızdan Mert'in rahat edeceğini biliyorduk. Üstelik bu sandalyenin yapılıp sökülmesi o kadar kolay ki arkadaşlarınıza giderken bile taşıyabilirsiniz.



Uykucuk Bebekler (Shushybye)

Belki bir ürün olarak değerlendirilemez ama uzun zamandır favori TV programımız olan Uykucuk Bebekler ile ilgili yazmadan edemedim. Mert neredeyse 1 yaşından bu yana her gece saat 20.30'da Baby First'teki bu programı izliyor. Dozie, Zeez ve Snoozles nedense ona pek bir sempatik geliyor. Daha ilk günlerden onlarla konuşmaya, onlara gülmeye başlamıştı. Ama şu sıralar favorisi uykucuk treni ve onu kullanan Kondüktör MacCloud. Programda her gece 2 şarkı çalınıyor ve bir de başucu masalı anlatılıyor. Eğer mama sandalyesinde oturmuyorsak mutlaka bu şarkılarda dans ediyoruz. Kimin kucağında dans edeceğine kendisi karar veriyor. Genelde anneyi seçiyor ama bazen baba ya da varsa anneanne de tercih edilebiliyor. Uykucuk Kralı çıkınca da "kğaal" benzeri birşeyler söylüyor. Bu programın şarkıları o kadar güzel ki, hepsini ezberledim. Uyurken de bunlar arasından Mert'in istek yaptığı parçaları söylüyorum.


Tren sevdamız da bu program yüzünden başladı zaten. Bunu Toplu Taşıma Araçları postumda anlatmış olduğumdan yinelemiyorum burada. Ama işte Uykucuk Tren:

 
Related Posts Plugin for WordPress, Blogger...