MİNİK ARI MERT

Slayt 1
MİNİK ARI MERT

10 Ekim 2011 Pazartesi

SONBAHAR GELDİ



İstanbul'da değişik bir hafta sonuydu. Cumartesi çok güzel bir hava vardı. Yazdan kalma denir ya, aynen öyle. Bir arkadaşımıza yemeğe davetliydik ve gece boyunca dışarıda oturmamıza rağmen hiç mi hiç üşümedik. Gündüz de Mert'le parka gittik, koşturduk durduk... Öğleden sonra da biz dışarı çıktığımızdan anneannesi nöbeti devraldı.



Evden çıkmadan önce yine bir hata edip Mert'e "anne ne giysin" diye sordum. Her zamanki gibi "el, el" diyerek en sevdiği elbise olan aşağıdaki elbiseyi bana giydirmeyi başardı. Tabii ki daha önce Çin seyahatimde almış olduğum bu parlak mı parlak, tuhaf mı tuhaf elbiseyle dışarı çıkamayacağım için çıkarttık ve yine kıyamet koptu. İlla ki birgün beni bununla dışarı çıkaracak ve herkesi bize güldürecek...



Pazar günü ise Cumartesi'den bambaşka bir hava vardı. Yağmur, soğuk... Tam bir sonbahar günü. Zaten önceki geceden kalmışız, kafa bir dünya (uzun zamandır içmeyen bünye kaldıramadı tabii) saat 16.00'e kadar evdeydik. Sonra bu havada gidilebilecek tek yer olan İstinye Park'a gittik. Food court uzun zamandır tadilattaydı ve Mert'in hayran olduğu fıskiyeler çalışmıyordu. Her gittiğimizde büyük hayal kırıklığı yaşıyordu. Bu sefer bir de baktık ki fıskiyeler hizmete açılmış. Mert'in mutluluğunu sizlere anlatamam. Aşağıdaki videoda o büyülenmişlik hali biraz görülebilir.



Bunların dışında uyku arkadaşı çabalarımız devam ediyor. Maalesef başarıya ulaşamadık. Ama umudumu kaybetmedim. Onu bunu tutturmaya devam ediyoruz. Evden çıkarken arabalı çorap giyilecek. Uykuya yatarken arabalı body, arabalı pijama, İbili (Mickey) çorap... Yeşil bardaktan su içilecek. Eğer içerde bir iş çevrilecekse anne baba elinden tutulup zorla mekandan uzaklaştırılacak, koltuğa oturtulacak. Saklambaç oynanırken anne mutlaka onun istediği koltuğun arkasına saklanacak...



Bakalım bizleri daha neler bekliyor?

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder

Related Posts Plugin for WordPress, Blogger...