2. günü de geride bıraktık. Dün eve gittiğimde beni "huysuz" bir bebek bekliyordu. Aslında huysuz demek ona haksızlık olur. Memeyi bırakmanın onun için büyük bir stres kaynağı olduğundan eminim. Sigarayı bırakan insanlar bile ne kadar sinirli oluyor. Ya da diyet yapanlar... Kapıdan girdiğimde henüz uyanmamıştı, uyanınca meme diye tutturdu. Tekrar uff olduğunu hatırlattım. Ama bu kez ısrarlar bitmek bilmedi. Sürekli "del del" diyerek kollarını açıp kucağıma gelmek istedi. Ben de aldım, sarıldık, dans ettik uzun süre. Televizyon saati gelne kadar bu mıymıy durum devam etti, resim yapalım teklifi bile işe yaramadı.
Yemeğimizi dünkü kadar olmasa da iyi denebilecek düzeyde yedik. Sonra sıra yatma faslına geldi. Kendi kendime "eyvah, bugün daha kötü olacak" diyordum, ki öyle olmadı. Banyo, kitap okuma ve yatış... 1-2 kez meme soruldu, aynı cevaplar verildi. Sonrasında sarılıp "karga karga gak dedi" şarkısı ile kafa hafiften tütsülendi. Bu defa daha bir bana sokulmak istedi. Hatta bir ara öpücüklere boğdu beni, çok çok keyifliydi. Anladığım kadarıyla daha fazla temas etmek istiyor benimle, ihtiyacı var. Ama bu sıcakta kendisi de ter içinde kalıyor.
Gece boyunca 4 kez kalktı. Dünkü kadar çok ağlamadı, en fazla 5 dakika sürmüştür uykuya dalması. Tabii sabah 6.30'da uyanınca yine bayağı yorulmuş oldum. Babası oyalamaya çalıştı, ben de gözlerimi kapadım ama pek dinlendirici bir uyku olmadı. Neyse bu kadarı bile beklediğimden iyiydi.
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder