Uzun süren kıştan sonra nihayet Mayıs 14 itibariyle bahar geldi. Biz de Mert'le açık havanın keyfini çıkarttığımız muhteşem bir Pazar günü geçirdik. Anlaşılan o ki Mert Bey bu yazı tam bir sokak çocuğu olarak geçirecek...
Pazar sabahı önce bisikletiyle Mert'i parka götürdüm. Havalar kötü olduğundan Ocak'ta almış olduğumuz bisiklete ev dışında hiç binememişti. İlk defa bisikletle gezmek çok hoşuna gitti. Parka kadar hiç sesini çıkarmadı. Parkta güzel güzel oynadı. Dönüşte de bakkaldan aldığımız Kinder Süt Dilimi'ni (yeni favori yiyeceğimiz bu) hapu küpür götürdü.
Ama eve girince kıyamet koptu. Bunun üzerine bu sefer de babası dışarı çıkardı. Yine parka doğru gittiler. Ama dönüşte yine aynı terane. Neyse memeyle kandırdık kendisini. Bu haftanın sorunu da memeydi. Tam bir meme düşkünü oldu. Babasıyla tahminimiz şu: Aramızda artık memeyi bıraksın diye konuşuyoruz. Acaba bunu anlıyor da son anlarda ne kadar yesem kardır mı diyor acaba? Bütün gün ve gece "mamma ham", "anne mamma ham" diye peşimden dolaştı. Evdeyken bizim yatağa tırmanıp meme bekliyor. Gece de uykusundan uyanıp "anne mamma ham" diye bağırıyor.
Neyse öğleden sonraki ilk durağımız da Atlı Spor Kulübü'ydü. Bir takım yarışlar varmış, arkadaşlarımız oradaydı, biz de 15 dakikalığına uğradık. Mert atları gördü, onlara el salladı. Ama atlardan çok oradaki dik merdiven ilgisini çekti. Herhalde bir 20 kere tırmanıp inmişizdir merdiveni. Sonra da "ek artık biz gidelim" dedik, çünkü babasının da benim de canım çıkmıştı.
Ve son durak Balmumcu'daki Jandarma Tesisleri'ydi. Anneanne, dede, nine ve büyük dayı ile keyifli zaman geçirdik. Mert genelde anneannesiyle koşturup durdu. Saklambaç oynadılar. Uzun zamandır yaptığı zıplama çalışmalarına devam etti. Çiçek koparıp onları kokladı. Arada onları yedi. Bora diye 6 yaşında bir çocuğun peşinde koşturdu. Kısacası pek eğlendi.
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder