MİNİK ARI MERT

Slayt 1
MİNİK ARI MERT

4 Haziran 2014 Çarşamba

İKİ ÇOCUKLU HAYAT


En son 11 Ocak 2013'te yazmışım. Aradan 1,5 yıl geçmiş, işte 2 çocuklu hayatın özeti bu! Hiçbir şeye vakit bulamama... Aslında vakit olmadığından değil, vakit olduğu zamanlarda bile kafa meşgul olduğundan.

21 Şubat 2013 itibariyle Özgür aramıza katıldı. Yine bir normal doğum, ama bu defa çok çok kolay... Sabah Mert'i okula yolculadık, güle oynaya hastaneye gittik ve 19.30 gibi de Özgür geldi. 

Özgür eve geldiği andan itibaren abisinden farklı karakterini gösterdi. Mert hastaneden eve gelir gelmez uykusuzluk, gaz sancıları gibi sorunlar başgöstermişti. Oysa Özgür neredeyde tüm gün uyuyordu. "Yaa bu çocuk niye uyuyor, bir sorun mu var" derken bebeklerin normalde uyuyan varlıklar olduğunu anladım. Tabii bu sürekli böyle gitmedi. Uykusuz geceler yine geldi ama Mert'te yaşadıklarımdan sonra gece 5 defa da kalksam bana vız geldi.

Mert kardeşten nasıl etkilendi? Özgür eve gelir gelmez Mert bezini attı ve bir daha hiç takmadı. Tabii bu süreçte çişini de söylemeyip bulduğu her yere yaptı. Bir yanda bebek, eve gelip gidenler, diğer yanda temizlenmesi gereken çiş ve kakalar... Neyse ki bu kez akıllılık edip yatılı bakıcıyı tercih etmişiz de o şekilde akıl sağlığımızı koruduk. Onun dışında tabii ki Mert bebeği kıskandı, çeşitli suikast girişimlerinde bulundu. Bir yandan kardeşini seviyor ama diğer yandan da kendisine hakim olamıyordu. Aradan 1,5 yıl geçti, Mert'le birbirlerine alıştılar ama eve gelen ve Özgür'ün şirinliğine dayanamayan misafirlerin Özgür'e aşırı ilgisi Mert'i çileden çıkarmaya yetiyor. Haksız da sayılmaz...


Dediğim gibi Özgür Mert'e göre çok daha kolay bir bebek oldu. Sadece anne sütü konusunda sıkıntı çektik. Mert'i 18 ay emzirmiştim, bu defa sadece 6 ay emzirebildim. Nedense emmeyi sevmedi. 13 aylıkken yürümeye ve abisine ayak uydurmaya başladı. "Yahudi önce büyüyüğünü terbiye edermiş" sözünün ne kadar doğru olduğunu bir kez daha anladık. Daha önce o kadar da hareketli olmayan Özgür, artık abisiyle etrafta koşup duruyor, yapılmaması gereken herşeyi yapıyor (istemediği şeyler olduğunda bize vurmak da dahil).


Konuşma konusunda çok da istekli değil. Hala anne, baba, mama, abi, perde, havhav gibi birkaç basit kelime dışında icraatını göremedik. Endişelenmiyorum, çünkü açıkçası Mert de okula gidinceye kadar çok muhabbeti sevmiyordu. Şimdi ise "muhakkak", "üstelik" gibi alengirli edat ve bağlaçlarla büyüklerin %50'sinin kuramayacağı cümleleri kuruyor.

Özgür'le en büyük sorunumuz: yemek! Adam 15 aylık oldu ve hala pütürlü şeyler yemiyor. Öğürme, kusma gibi olayları Özgür'de gördük. Mert bu dönemlerde köfteleri götürüyordu. Bu durum rahatça gezmemize, dışarıda ne yapacağız endişesi yaşamamıza neden oluyor. (Bizimki kavanoz mamaları da yemiyor. Mert onlara da bayılırdı)

İki çocuklu hayat iki kat endişe, iki kat sorumluluk demek... Sürekli üzerinizde bir ağırlıkla dolaşıyorsunuz. Biri okulda ne yapıyor, diğeri evde bakıcıyla ne durumda, yediler mi içtiler mi, uyudular mı düştüler mi? Mert okulda birisine vurdu mu? Hastalandı mı? Bakıcı kaçarsa ne yaparım? İşte annelerin sorunları bunlar. Ama daha ne büyük sorunları olanlar var, bizimki de böyle olsun, önemli değil...

"Bir çocuk hiç çocuk..." diye başlayan söze de kendi adıma hiç katılmıyorum. Mert'in çok hareketli ve ilgi isteyen bir çocuk olmasından kaynaklı benim için söz şu şekilde: "Bir çocuk çok çocuk, ikinci çocuk hiç çocuk". Tabii Özgür de artık birşeylerin farkında. Eskisi gibi sessiz kalmıyor. Mert kucağıma gelince o da koşup geliyor ve yerini de bir şekilde Mert'i itip kakarak alıyor. Hakkını asla yedirmiyor. Mert desen en küçük bir açıkta Özgür'ü itip kakıyor. Evde sürekli bir mücadele ve savaş durumu.


Özellikle Pazar günleri evde tam bir survivor atmosferi var. Bakıcının izinli olduğu tek gün iki çocuğu aynı anda idare etmek büyük maharet istiyor. 4-5 çocuklu kadınlar bunları nasıl yapabiliyor hiç anlamıyorum. Belki bizim kadar hepsine ayrı ayrı ihtimama göstermiyorlar. Belki değil mutlaka... Çünkü gerçekten mümkün değil. Mert'i göz önünde kaçırırsam mutfağa gidip yerlere birşey dökebilir, ocağı açıp birşeyler yapabilir, banyoya gidip üstünü başını ıslatabilir, Özgür'ü göz önünden kaçırırsam parmağını fişe sokabilir, çamaşır makinesinin içine girebilir... Aynı anda iki çocuğu göz önünde tutmak mümkün de 4-5 çocuğa aynı anda bakmak nasıl oluyormuş bilemiyorum.

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder

Related Posts Plugin for WordPress, Blogger...