Mert artık kırık dökük de olsa konuşuyor. Söylediklerini unutmamak için buraya notlar almaya karar vermiştim. Çok ihmal ettim, toplu halde yazıyorum.
Not-1:
Geçtiğimiz Pazar Mert'i anneannesine bırakıp arkadaşımla çıkacaktım. Tabii bir gün öncesinden Mert'i: "Bak oğlum, yarın biz Ebru teyzanle işe gideceğiz (nasıl yalan!), önce gidip Ebru Teyza'ni evden alacağız sonra da seni anneannene bırakacağız". Bunu sabah da dahil olmak üzere birkaç kez tekrar ettim tabii. Sonra çıkmadan önce kendisini giydirirken bir yandan da seviyorum "ayy çok tatlısın, napıcaz biz seninle?" Cevap: "Ebru Teyze al bi, anneanne gidi"...
Not-2:
Cumartesi'leri gittiğimiz oyun grubu malum... Burada Gymboree paraşütünü açıp şu şarkı söyleniyor "Kırmızı, yeşil, mavi işte paraşütün renkleri, Elma gibi kırmızı, Ağaç gibi yeşil, Güneş gibi sarı, deniz gibi mavi". Pazar sabahı bu şarkıyı Mert'e söylerken bir baktım bizimki de öğrenmiş. Ama şöyle "Elma gibi kıkıkı, aaa gibi yeşi, ... gibi kıkı, deki gibi mabi"
Not-3:
"Gibi" edatını gayet güzel öğrenmiş durumda. Geçen hafta ablasına "anne gibi uyut", "anne gibi banyo yaptır" gibi talimatlar vermeye başlamış.
Not-4:
Tipik bir 2 yaş çocuğu gibi en sevilen kelimeler "olma" (olmaz demek) ve "hayır" (kafayı da sallayarak). Televizyonda Hippa Hippa Hey seyrediyoruz. Bunlar hergün 3 oyun oynuyor. İşte doğru parçayı, doğru nesneyi filan bulmaya çalışıyorlar. İlk ikisi hep yanlış. Mert de bu yanlışlar çıkınca yanıtlıyor "Olma, hayıy". Tabii bazen olacak şeylere de hayır diyor. "Oğlum dışarda kar var mı" " Hayıy", Oğlum bak top mavi" "Hayıy"
Not-5:
Mert pel güzel "çiş geldii" diyor. Tabii tembel annesi bu konuda birşey yapıyor mu? Hayır. Vallahi çocuk hele sabahları bütün gece tuttuğundan "çiş geldi" diye kendini yırtıyor. En acilinden kendisine bir tuvalet almamız lazım galiba...
Not-6:
Diğer cümleler: "Yeme yiycem", "hamu oğğna" (hamur oyna), "baske oğğna" (basket oyna), kaa oğna (saklambaç oyna), "öbü boll" (öteki top), " öbü ağak" (öteki ayak), "yiyi oku" (yine oku)...
Not-7:
Geçenlerde kendisini aç yatırdım sanırım. Ya da bütün akşam benden kakaolu kek istedi, ben de yapmayınca kafaya taktı. (Keki de yemek için istemiyor, yanlış anlaşılmasın. Sadece mikser çıksın, içine malzemeler konsun filan hoşuna gidiyor). Neyse uyku sürecinde yarı uyanık halde şunları söyledi: "Anne kako kek ka (yap). İçine un ko, içine kako ko"...
Aklıma gelenler bu kadar. Bakalım daha nelerle karşılaşacağız...
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder