MİNİK ARI MERT

Slayt 1
MİNİK ARI MERT

28 Eylül 2011 Çarşamba

SON GÜNLERDE MERT - VOL II



Son günlerimizin ana konusu maalesef yine bakıcı problemi. Buraya yazmayayım diyorum ama artık gerçekten bu mesele beni bunaltmaya başladı. Kendisine mükemmel diyemeyeceğimiz ama oğlumuz az çok alıştı diyerek sevindiğimiz 2. bakıcımız da geçen hafta "çalışınca çok yoruluyorum" diyerek ayrılacağını beyan etti. Ben kendisine pek ayrıntıları sormadım ama apartman görevlimizden kendisinin sağda solda iş aradığını öğrenmemle sinirlerim iyice tavana vurdu. Anneme de dediğine göre Mert çok hareketliymiş, yoruluyormuş! Annem de "eh çocuk dediğin hareketli olur, ekstra bir problemi yoksa" demiş. Umarım kendi istediği gibi bütün gün oturan bir çocuk bulabilir. Tabii 1.800 liralık ücret beklentisine ulaşabilir mi çok emin değilim. Keza çevremde üniversite bitirmiş, mükemmle ingilizceli, master filan yapmış insanlar o ücretlerle işe başlıyor. Üstelik bu insanların işe geç gelme, fazla mesai yapmama, kafaları bozulunca surat asma gibi hakları da yok.





Neyse, sonuç olarak kaçınılmaz bakıcı arama süreci yine başladı. 2 görüşme yaptık, pek olacak gibi değil. Sağa sola haber saldık, web üzerinden ajanslara yazdım (bu ajanslar asla dönüş yapmıyorlar)... Daha da ne yapılabilir bilemiyorum, artık yollara düşüp önüme gelene sormadığım kaldı. Hiç olmadı yatılı bakıcı konusunu düşünmeye karar verdik. O şekilde bulmak daha rahat. Gündüzlüler gibi havalı da olmuyorlar genelde.


Bu sorunun dışında güzel bir hafta sonu geçirdik. Önce Mert'in artık iyice uzamış kıvırcık saçlarını kestirdik. Yine berbere ufak bir kriz yaşatmayı başardık. Çünkü Mert yüzüne saçlar düşünce çok rahatsız oldu. Kavga gürültü bu işi hallettikten sonra yazlıktan yeni gelen anneannemleri ziyaret ettik. Mert çok memnun oldum. Anneanneme "nene, nene" deyip durdu. Dedemle "çak çak" oynadı. Ve bu hafta sonu ilk kez bir arkadaşla güzel güzel oynamayı başardı.



Cumartesi gecesi arkadaşlarımıza yemeğe gittik. Onların kızları da 2,5 yaşında. Ben yine yorulurum diyordum ama öyle olmadı. Mert, Ece'nin oyuncakları ile güzel güzel oynadı. Arada oyuncak paylaşımında kavgalar çıktı tabii. Bizimki bağıra çağıra oyuncakları gasp etti. Ama sonuçta olay tatlıya bağlandı. Ece de sadece 1 yaş büyük olmasına rağmen Mert'e yemek yedirdi, su içirdi (tabii bizim de yardımımızla)...



Bunlar dışında yeni kelimelerimiz "anneci", "olta", "orda", "burda". Uykularımız fena değil ama anneannemizin hazırladığı pudingler sayesinde. Gece yatmadan onlardan yediriyorum. Yine de sabaha karşı kalkıp çeşitli yiyecek maddelerini sayıklıyor. Pazartesi gecesi kalkıp "lele, lele" (ekmek) diye tutturdu. Salı gecesi de canı "tattın, tattın" (domates) çekti. Bizim yanımıza da iyice alıştı diyordum ama neyse ki dün çoğunlukla kendi yatağında ikamet etti.




Hiç yorum yok:

Yorum Gönder

Related Posts Plugin for WordPress, Blogger...