Memeyi bıraktık, karnını doyurduk, öptük sevdik... Yine olmuyor, yine olmuyor. Uyku olayını bir türlü halledemiyoruz. Bir yerini halletsek başka yerinden patlıyor. Bu sefer de uykuya dalma problemimiz baş gösterdi.Hem de ne problem...
Yine de nankörlük yapmak istemem. Eski günlere göre ilerleme var. En azından 1-2 kez kalkıyoruz artık geceleri. Neydi o ilk zamanlar saatlerce aspiratör önünde sallanmalar, geceleri 15-20 kere uyanmalar...
Evet, önemli bir mesafe ama Pazar gününden bu yana uykuya geçişimiz tam bir kabusa dönüştü. 10.00 - 10.30 gibi yatağa gidiyoruz. Kitap okuyoruz (4 kitap bilmem kaç defa okunuyor), sonra bin kere "buu veeer" diye su istiyoruz, diş fırçalama filan derken başlıyor seramoni. 12.00 - 12.20'ye kadar süren bir maraton. Kucakta dans etmeler, yatakta pış pışlamalar. Bu arada kendisi de muhabbet etmeye can atıyor. Bütün aile üyelerinin ismi sayılıyor: Anne, anneanne, baba, teyze, dede. Sabırla bu kişilerin hepsinin ee-ee yapmakta olduklarını söylüyorum.
Neyse zaman geöiyor ve tam uyudu deyip salonda ayaklarımı uzattığım anda içerden bir ses "Aneeee, deel". Hadiii aynı muuhabbet sil baştan...
Neden böyle oldu bilemiyorum. Seçenekler:
a- Anneyi kaybetme korkusu depreşti.
b- 2 yaş sendromuna giriş yaşıyoruz.
c- Dişleri kaşınıyor (ki bu pek mümkün değil. Jel filan da sürüyorum ama zaten pek dişlerin çıkmaya niyeti yok. Mert sanırım "10 diş bana yeter" diyerek diş meselesini kapattı.)
d- Havalardan bunaldı.
e- Gündüz uykuları artık fazla geliyor.
Sebep hangisi olursa olsun sonuç değişmiyor. Ama a ve e seçenekleri bence daha olası. Mert hala günde 2 uyku yapıyor. Süresi toplamda yaklaşık 3-3,5 saat kadar. Belki bunu bire indirmeli...
Gece direnen beyimiz işte sabah da böyle aygın baygın yanımıza gelip uyanamıyor:
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder