Mert'i beklediğimiz 9 ay aslında çok güzel geçti. Kolay bir hamilelik dönemi oldu. İlk 3 ay zaman zaman yaşanan bulantılar ve uyku hali çok da zor gelmedi. Eve gelir gelmez kanepenin üzerinde uykuya dalıyordum. Ama çok tatlı bir uykuydu bu. Bir de et yemekleri yapamaz oldum. Etli yemekler yapmak midemi bulandırıyordu. Çorba ve tost gibi kuru şeyler de iyi geliyordu.
5. aya kadar karnım fazla büyümedi. Eski kıyafetlerimi rahatlıkla giyebiliyordum. Zaten sadece 1-2kg almıştım.Tabii sonra ipin ucu iyice kaçtı ve 18 kilo ile tamamladım hamileliği. 5. aydan sonra miniğimizin kıpırtıları iyice hissedilir oldu. Hatta dışarıdan da rahatlıkla görebiliyorduk kendisini. Bu dönemin en güzel yanı da onun hareketlerini hissetmekti. Geceden çok gündüzleri hareket ediyordu Mert Bey. Doktorumuz da "eğer geceleri çok hareket etmiyorsa doğumdan sonra geceleri güzel uyuyacaktır" demişti ama tabii bu güzel temenni gerçek olmadı.
Normal doğum istediğimden hem doğumu kolaylaştırmak hem de kilokontrolü açısından hamilelik döneminde spor yapmak istiyordum. İlk aklıma gelen hamile pilatesiydi. Ancak doktorum daha önce yaptığınız bir spor değilse yapmayın dedi. Yüzme ve yürüyüşü önerdi. Ben de haftada 3 gün öğlen tatillerinde işyerimin hemen karşısındaki otelin yüzme havuzunda yarımşar saat yüzdüm.Tabii bol bol yürüyüş yapmayı da ihmal etmedim. Yüzmeye gidemediğim son 2 aylık dönemde kar olmadıkça sahile inerek yürüyüş yaptım.
Bunlar dışında kendimi çok yormamaya dikkat ettim. Bol bol uyudum ama keşke daha çok uyusaymışım diyorum şimdi. 7. aydan sonra araba kullanmadım. İstanbul trafiğinde tontişimi riske atmak istemedim.
Ocak'ta Mert için bir babyshower partisi yaptık. Partimizin davetiyelerini arkadaşım Nur (ruzgarbulut.blogspot.com) hazırladı. Davetliler için 4 çeşit hediye hazırladık. Eminönü'nden aldığımız bu hediyelerin içini lavanta ya da şeker ile doldurduk. Evi de yine aynı yerden aldığımız süslerle süsledik.
Kuzenim Selin de Mert için çok güzel bir pasta hazırladı
Sonuçta çok keyifli bir gün geçirdik. Yedik, içtik, Mert'i sevdik.
Mert'in gelişinin artık iyice yaklaştığı günler İstanbul'da kar yağışının da hızını artırdığı günlerdi. Sık sık yollar kapanıyor, biz de hastaneye nasıl gideceğiz stresiyle yaşıyorduk. Kendi kendimize çeşitli stratejiler geliştiriyorduk. Neyse ki doğum sancılarının başladığı gece kar yoktu. Sadece ufak bir buzlanma vardı.
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder