MİNİK ARI MERT

Slayt 1
MİNİK ARI MERT

16 Kasım 2011 Çarşamba

TERRIBLE TWO

Daha önce de beklenen "Terrible Two" aşamasına geçmiş olduğumuzu müjdelemiştim! Ama "more terrible"ı da varmış bu işin. İşte yaşananlar:

- Anneye yapışma artık hat safhada. Suyu anne verecek, bezini anne değiştirecek ve çöpe atacak, üzerini anne giydirecek, kitabı anne okuyacak... Herşey ama herşeyi sadece anne yapacak. Anneye tuvalete gitme hakkı bile yok.
- Babayla kanlı bıçaklı düşman oldu (ama ortamda anne varsa, yoksa baba 1 numara). Anneyle oynarken yada öpülüp sarılınırken baba gelirse adamcağızı itip kakıyor, olmadı vuruyor.
- Ev işlerine yardım konusunda biraz fazla hevesli. Tamam, çamaşır makinesine çamaşırları koymasında, çıkartmasında bir problem yok. Ama yıkanan çamaşırlar 15 kez boşaltılıp geri konuyorsa ve artık yeter denince hırstan kızarıncaya kadar ağlanıyorsa, işte bu problem...
- Çiçeklere su verme konusu hala sorun... Zavallılara haftada 1 kez su verileceğini anlatamıyorum.
- Birisi benim telefonumu alsa, ya da misafirliğe gitsek ve kapıda nezaketen insanlar paltomu alsalar kıyamet kopuyor. Annenin eşyalarını başkası ellemeyecek.
- Temizliğe gelen Hanife Teyze'miz en sevgililerimizden. Ama kadıncağızı "oyna oyna" diyerek rahat bırakmıyor. Ablasını oturtuyormuş ve Hanife'nin elinden tutup "oyna oyna" diyerek bütün gün bırakmıyormuş.

Tüm bunlar yaşanırken hem havaların soğuk olduğu ve parka artık çıkmadığı bu günlerde enerjisini atsın hem de bu dünyada başka insanların da olduğunu görsün diye geçtiğimiz Cumartesi Mert'i İstinye Gymboree'ye yazdırdık. Gerçekten çok güzel bir yer. Daha önce Ulus Gymboree'ye deneme dersine gitmiştik ama pek memnun kalmamıştık. Hem insanlar pek sevimli değildi hem de Mert için o dönem biraz erkendi. Buradan pek memnun kaldık, ilk ders için.



Oyun grubuna katıldık. Büyük bir oyun alanı var, nispeten güvenli bir yer. Ama ebeveynler yine de çocukları takip etmek durumunda tabii (bu yaştaki çocukları başıboş bırakmak mümkün değil). Önce bütün oyuncakları keşfediyorsun. Sonra oyun ablası tüm çocukları etrafına topluyor ve faaliyetler yaptırıyor müzik eşliğinde. Bizimki hiç bu birlikte faaliyet yapan gruba katılmadı. Sadece baloncuk faaliyeti ilgisini çekti, baloncukları patlatmaya koştu. Onun dışında sürekli bir yerlere tırmandı, atladı. Denge tahtasının üzerinden yürüdü. Onun dışında bir özgür ruh daha vardı. (Ne hikmetse onun adı da Mert'ti)

Yine de beklediğimden iyi geçti ders. Çünkü kimsenin gözünü oymadı, huysuzluk yapmadı. İleriki günlerde belki o da faaliyet yapan gruba katılabilir. Çok da güzel yoruldu, dönüşte arabada gözlerini açık tutamıyordu. Hafta içi de belli saatlerde Gymboree oyun alanında serbest oyun oynayabiliyorlar. Ablası ile buna da katılabilecek.

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder

Related Posts Plugin for WordPress, Blogger...