MİNİK ARI MERT
Slayt 1
MİNİK ARI MERT
1 Kasım 2011 Salı
MERT KONUŞUYOR VOL. II
Mert, hergün yeni cümlelerle bizi şaşırtıyor. Artık iyice çenesi açıldı. Ama kendisini zaptetmek de iyice zorlaştı. Sürekli birşey tutturuyor, bir yerlere saldırıyor. Hafta sonu 2 günde 2 şey kırmayı başardı. Bunlara ek olarak benim de telefonumu kırdı. Zaten bir düğmesini de daha önce bozmuştu. Kısacası terminatör moduna bağlamış durumda.
Cumartesi haftalık İstinye Park ziyaretimizi gerçekleştirdik. Malum Mert fıskiyelerin hastası. Arabada "İst Kaa, buu vaar orda" deyince hayatının en uzun cümlesini de kurmuş oldu.
Bu sabah ablası kahvaltısını hazırlarken peynir çıkarmış, beklerken de ona vermeye çalışıyor. Bizimkinden feryat "yerinee koooy". Peynir yemek istemiyormuş efendim... Dün akşam da ona anneanne köftesi yapmıştım. Biz de evde yemek olmadığından kendimize Antakya'dan gelen kağıt kebaplarından ısıttık, babannesinin yapmış olduğu. Başladı "babba çeee" demeye. Önce anlamadık, "babacım mı diyor acaba" dedik. Sonra bir baktık beyefendi kağıt kebabı istiyormuş.
Her akşam puding yerken telefonda "Glass Tower" oynuyor. En büyük eğlencesi. Sırf bunu oynayacak diye saat 9 olunca başlıyor çevremde dolanmaya "guli, guli, guliiii". Yani puding! Biraz gecikince de "hadi anne" bağırtıları başlıyor.
Baby First konusunda da kelime dağarcığımız arttı. TV'yi açtırmak için "tizeettin aaaç", ayıcık Bonnie için "aağı boo", tavşancık herry için "taa heee".
Bazen ne dediğini anlamazsak bozuk plak gibi yüzlerce kez tekrarlıyor. Sonra anlayınca da kahkahalarla gülmeye başlıyor.
Şarkı repertuarımız da çok geniş: "Orda bir ev var uzakta", "Hemen koştum annemeee", "Ali Baba", "Caillou", "Kırmızı Balık"...
Cuma günü oyuncakçıya gittik. Bir ona gidiyor, bir buna. Derken bir mavi topta karar kıldı. Sarıldı bırakmıyor. Kasada zor ödeme yaptık. Rengini de öğrendi "maabii". Ama bu sefer de her renk mabii olmaya başladı. Topu da o kadar istedi, oynaması 5 dakika sürdü.
Kaydol:
Kayıt Yorumları (Atom)
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder